Dünyanın bilgi birikimini olabildiğince kısa sürede düzenleyerek herkesin ulaşıp yararlanabileceği hale getirmek, Google arama motorunun kuruluş amacıydı. 27 Eylül 1998 tarihinde başlayan bu yolculuk, bilgiyle etkileşim biçimimizi kalıcı olarak değiştirdi. Kuruluşundan bu yana yenilikçi çizgisinden ödün vermeyen Arama, henüz yolun başındaymış gibi görünse de geride bıraktığı 20 yılda yarattığı değişim ve yeniliklerle hayatımızın en önemli anlarında kendine yer edindi.
Geçirdiği her evre gibi kullanıcı gereksinim ve beklentileri üzerine Arama motoruna eklenen her yeni özellik de ilk günkü hedefimiz doğrultusunda şekillenmeye devam ediyor. En sevdiğimiz etkinlikler arasında yerini alan "Google'lamak" fiili, aynı zamanda "internette bir şey aramak" ile eş anlamlı hale gelmiş durumda. Peki, Google adı nereden geliyor? 1920 yılında Matematikçi Edward Kasner, 10100 sayısını (10 üzeri 100'ü ya da 1'den sonra yüz tane 0'ı) temsil eden Googol terimini türetti. Google kurucuları Larry Page ile Sergey Brin de karşılarındaki zorluğun büyüklüğünü bir kelime oyunuyla yansıtarak motora şimdiki adını vermeye karar verdi. Alan adını 1997 yılında kaydettiren ikili 1998 yılında günümüzde Google olarak bilinen şirketin temelini attı.
Dünyanın bilgi birikimini düzenleyerek erişilebilir hale getirmek gibi iddialı bir hedefe ulaşmak ve bunun devamlılığını sağlamak için makine öğreniminden, yani kullanıcının görmek istediği ve görmesi gereken sonuçları analiz eden bir dizi dinamik algoritmadan yararlanmak gerekiyordu. Yirmi yıl önce sadece 25 milyon olan internetteki sayfa sayısı günümüzde 130 trilyonu aşmış durumda. Ancak kullanıcılar arama yaparken trilyonlarca değil, tek bir yanıt almak istiyor. İnternetteki bilgi hacminde meydana gelen muazzam ölçekli bu artışın diğer yüzünü hızlı ve kolay arama deneyimlerinin yanı sıra farklı cihazlarda kullanılabilme olanağı tanıyan sıralama sistemlerinde görmek mümkün.
Arama motoru evrilirken ana sayfanın tasarımı ve logolar da değişti:

Benzersiz ve özgün sorgular yerine uzun aralıkları kapsayan ve devamlı sorulara yanıt veren kullanıcılarıyla birlikte Arama da dönüşüm geçirdi: Artık kullanıcılar hobi edinirken, sevdikleri dizileri izlerken ya da seyahatlerini planlarken fikir almak için de arama yapıyor. Peki arama motoru nasıl işliyor? Google, alakalı bilgi içerme potansiyeline sahip milyonlarca web sayfası arasından sonuçlarda göstereceği sayfaları nasıl belirliyor? Arama motorunun temel bileşenlerinden bazıları izleme ve dizine ekleme işlemleridir. Diğer işlevlerinin yanı sıra arama algoritmaları da benzer şekilde kullanıcıların kullandığı sözcükleri analiz ederek (aramanın asıl mesajını anlayarak) anahtar kelimelerle eşleştirilmesini sağlar.
Her gün milyonlarca kullanıcı ne izleyeceğine, okuyacağına ya da satın alacağına karar verirken Google da, sunduğu önerilerin kalitesini artırmaya ve bunları her kullanıcı için kişiselleştirmeye devam ediyor. Örneğin, geliştirme süreci 5 yıl süren eş anlamlı kelimeler sistemi, farklı dillerde yapılan aramaların %30'unda sonuçların kalitesini yükseltti.
Geçtiğimiz yirmi yılda hayatımıza giren en önemli yeniliklerden biri de görseller. 2001 yılında kullanıma sunulan arama seçeneğindeki gelişmelerin sonucunda albüm oluşturma ya da internet genelinde alakalı tüm fotoğrafları bulmak için arama içeriği olarak görsel kullanma gibi kavramlarla tanıştık.
Görsellerden bahsetmişken doodle'ları, yani önemli kişi veya günleri anma ya da kutlama amacıyla Google logosuna eklenen sanat eserlerini de unutmamak gerekir.
Google Arama'nın ilk yirmi yılında kullanıcılara sunulan büyük gelişmeler listesinde arama tahminleri, otomatik tamamlama, sesli arama, yazım denetleyici, Google Haberler'le dünyadaki gelişmelerden haberdar olma, video ve film arama olanağı ve dil tercihine göre içerik çevirisi gibi özellikleri de sayabiliriz.
İnternet kullanıcılarına yardım ederek, arama sonuçları sunarak geçen etkileşimle dolu yirmi yılı geride bıraktık. Son olarak, okuyucularımıza Think with Google’da 2018 yılında yayınlanan En İyi 20 makaleyi sunmak istiyoruz.
2018'in en önemli 20 makalesi
- Türkiye'de en kolay kullanılan mobil siteler hangi markalara ait?
- Google Optimize & Optimize 360’ı Kullanmak için 5 Neden
- Araç satın almaya giden yolda karar süreci nasıl işliyor?
- Mobil sitenizi hızlandıracak ipuçları ve test araçları
- Geleceğin ajansları için dijital dünyada zorlukları fırsata çevirmenin yolları
- Dijital Dönüşüm: Liderlerin odaklanması gereken 4 alan
- Google I/O 2018'in Ardından
- Tüketici yolculuğunda Online ve Offline entegrasyonu
- Arama Ağı Kitlelerini etkin bir biçimde kullanarak müşterilerinize tekrar ve farklı şekillerde nasıl ulaşırsınız?
- Analytics’ten elde ettiğiniz içgörüleri kampanyanıza nasıl entegre edebilirsiniz?
- İnsanları YouTube izlemeye teşvik eden şey ne?
- Müşteri yolculuğunun haritasını çıkarma: Bağlılığa giden yol
- 6 saniyelik reklamlarla yaratıcılığınızı konuşturun: Kısaltmayı unutun, sıralamayı düşünün
- Offline ve online veri entegrasyonu ile farkındalık anından satın alma adımına müşteri yolculuğu analizi nasıl yapılır?
- Google’ın yeni reklamcılık markaları işletmeniz için ne anlama geliyor?
- Cannes'da duyduğumuz hafızalara kazınan 4 şey
- Medyanızı daha verimli kullanın: Maksimum erişim için satın almaları birleştirin
- Her saniyeye, her adıma, her kullanıcıya odaklanma zamanı
- World Cup’ın en büyük tribününün Google ve YouTube olduğunu biliyor muydunuz?
- Pazarlama stratejileri söz konusu olduğunda YouTube, Türkiye’de nasıl bir rol oynuyor?
Nice yıllara Google!